Toplumların kendine has edebiyatları vardır. Kimisi sözlü kimisi ise yazılı edebiyat ile kendisini var etmiştir. Kürt edebiyatı ise yazılı edebiyatın aksine bam başka bir boyutla kendisini geliştirmiştir. Kürt edebiyatının temel noktası dengbejidir. Dengbejlerin seslendirdiği ses sadece dinleyicilerin kulak paslarını değil kalplerin kirini de temizler. Bu vesileyle dengbejler sesleriyle edebiyatın temel taşlarını döşerken beraberinde işlediği konularla tarihi günümüze, günümüzü de geleceğe taşır. Bu metotla dünya müziğine kendi rengi ve sesiyle farklı bir yaklaşım kazandırmıştır.
Kürt tarihine baktığımızda dengbejler mirlerin, beglerin (Bey) Kürt paşaların şark köşelerinden eksik olmazlardı. O dönemde denbej sahibi olmayan bir Kürt mirin otoritesi tanınmazdı. Mir veya beg olmanın yegane nişanesi dengbejlerdir. İşte o dengbejler sadece divanda oturanların değil toplumun ruhunu büyülüyordu.
Evdalê Zeynikê bir elini kulağına getirir diğer elini de tespih eşliğinde bir anlatır ki aradan geçen yüzyıllara rağmen o ses unutulmadığı gibi dengbejler açısından vazgeçilmez rol model olmaya devam ediyor.
Dengbejliği büyüleyen nokta işlediği konudur. Dengbejlerin işlediği her siyasi bir konu Kürt tarihine ışık tuttu. Siyasi nedenlerden ötürü belli bir arşive sahip olmayan bir toplum olduğumuz için bizler, tarihi dengbejlerin seslendirdiği satırların arasında bulmaya çalışırız. Çünkü toplumu derinden etkileyen konular uzun bir araştırmanın sonucunda birkaç gün içinde klam (uzun hava) haline getirilerek toplumun hafıza belleğine sunulur.
Yakın geçmişte Serhad bölgesinde nam salınan Dengbej Şakıro diye tanınan Şakir Özcan, bir demecinde önümde bir bardak su olsun üç gün üç gece aralıksız size klam söylerim minvalinde sözleri dengbejliğin ne kadar benimsediğini görüyoruz. Bir televizyon programında Özcan Deniz amcası Şakıro'dan bahsederken çocukluk döneminde Şakıro'nun Ankara'daki evlerinde kaset doldurmak için geldiğinde sekiz-dokuz saat aralıksız hiçbir enstrümana ihtiyaç duymadan klam söylediğini belirtiyor.
Şakıro gibi nice dengbejler bu topraklar üzerinden gelip geçmesine rağmen sesleri kulaklarımızda hala çınlıyor. Yaşar Kemal ve Ahmet Güneştekin'in yer aldığı bir dinletide dengbej Salıhe Qubinê'nin seslendirdiği Siyabend klamında Yaşar Kemal 'in klama müdahale edip doğrusunu söylemeye çalışması bize Yaşar Kemal'in yazarlık alanında beslediği noktalardan birisinin dengbejlerin dengbejide işlediği konular olduğunu gösteriyor.
Onca sanatçı dönemin koşullarına uygun kaset ve albümler çıkarmasına rağmen toplum içinde esamesi okunmazdı. Bugün ise bölgede kurulan Mala Dengbejan (Dengbej evi) aracılığıyla dengbejler, misafirlerini paha biçilemez sesleriyle geçmişe götürüyor. Bu konuda söylenecek çok söz var ama sözden ziyade yolunuz Mala Dengbejan'a düşerse muhakak muazzam seslerini işitmeden ordan ayrılmayın.
Dengbêjlik toplumumuzun hafıza beleğidir. Bu beleği yüz yıllarca sesleriyle sırtlayan dengbêjler, yaşamımızın bir parçasıdır. Önemli olan bu parçayı muhafaza edebilmektir...
Yorum Yazın
Facebook Yorum