Konuya ilişkin açıklama yapa TESSEP Genel Başkanı Bildane Kurtaran, "Miladi takvime göre, 2023'ü geride bırakıp 2024'e giriyoruz. Kendi ömrümüzden ve elbette dünyanın ömründen bir yıl daha eksilmiş olacak. Miladi yılın bu son gününde, yılbaşı kutlamaları bahanesiyle türlü günahlara ve isyanlara bulaşanların fiillerinden sakınmak suretiyle, hüsrana dalanlarla beraber hüsrana dalmamak için zamanın yaratıcısı ve yegâne sahibi olan rabbimize karşı büyük bir haşyet ve teslimiyeti kuşanarak, hanelerimizde bir önceki yılın muhasebesinin yapılması, gelecek olan yılında bu şuur ve idrak ile karşılanması ailelerimiz için oldukça hayırlı olacaktır." dedi.
“Yılbaşı kutlamanın Hristiyanlık adetlerinde bile yeri yok”
Yılbaşı kutlamalarının kapitalist çarkların değirmenine su taşıyan bir araca dönüştüğünü hatırlatan Kurtaran, "Yılbaşı kutlamak, bir nevi günahlar üzerinden geçici hazları tatmin etmeye yönelik, her türlü şerrin bu vesileyle normalleştirilmesine alet olmaktadır. Esasen yılbaşı kutlamaları, noel vb. başlıklar altında önümüze çıkan birçok ananenin Hıristiyanlık içindede yeri yoktur. Bu mevzunun geneline baktığımızda, birbirine karıştırılan, toplumları adeta hipnoz edecek argümanların temelinde ise bilinçsizliğin, nefsin, dünyeviliğin izlerini görmek mümkündür. Bu izleri sürünce karşımıza çıkan ise hangi dinden, hangi görüşten olursa olsun insanların zevk, eğlence, haz ekseninde dönünce finalde aynı noktada birleşmeleridir." diye konuştu.
"Mazlumların durumu görmeden gelinerek eğlence yapmak kabul edilebilir bir durum değildir"
Kurtaran, "Hal böyleyken bütün bir yıl boyunca genelde insanlığın, özelde ümmetin ocağına incir ağacı dikilirken, başta Filistin, Gazze, Doğu Türkistan ve ırkı, dini, dili ne olursa olsun yeryüzünde toplu katliamlara, işkencelere ve türlü zulümlere maruz kalan mazlumların durumunu görmezden gelmek, yersiz, yurtsuz bırakılanlara nispet edercesine, sanki dünya güllük gülistanlık bir atmosferde yeni bir yıla giriyormuş gibi kutlamalar, eğlenceler düzenlemek ve yetmiyormuş gibi pagan kültüründen gelen allı pullu, yaldızlı çam ağaçlarını vicdanların orta yerine saplamak asla kabul edilebilir bir durum değildir. Bu ve bu gibi manzaralar karşısında sancı çeken her ferdin önce kendi yüreğini, kavli ve fiili istiğfarlarla tezkiye etmesi, Kur'an ve sünnet ilmiyle ikmâl etmesi, sonra da bu reçeteyi tüm topluma, şevkat, nasihat ,hikmet ve güzel öğütle götürmesi gerekmektedir." şeklinde konuştu.
Böylesi günlerde anne ve babaların çocuklarını dijital ekranlara, AVM vitrinlerine bakmaya mahkum etmelerinin en büyük kötülük olacağını hatırlatan Kurtaran, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Bu vesileyle hanelerimizde tefekkür kapılarını açalım ki, ulvi ve süfli olanın, fani ile baki olanın, hak ile batılın, zulüm ve adaletin mukayese ve muhakemesini yapabilelim. Rabbimiz 2023'e veda ettiğimiz bu günü istiğfar ve tefekkürle geçirmeyi ve 2024'e isyandan, günahlardan arınarak, tefekkür ve tedebbürle girmeyi nasip etsin."
Yorum Yazın