Şanlıurfa'da selzede çiftçilerin sesini duyan yok

Şanlıurfa'da 14-15 Şubat tarihlerinde sağanak etkili olmuş ve birçok yerde su taşkınları ve sel felaketleri meydana gelmişti. 
Eyyübiye'ye bağlı kırsal Sağlık mahallesinde tahliye kanalının yetersiz kalmasından kaynaklanan taşkınlar, seraları vurup bir çok çiftçinin bütün mahsulünü yok etti.
Güney Postası ihbar hattından ulaşan selzede bir vatandaş, hiçbir yetkilinin kendilerine dönüş sağlamadığını ve 600 Bin lira zararları olduğunu belirtti. 

Yetişmiş salatalık ürünlerinin tamamen zarar gördüğünü ve büyük mağduriyetler oluşmasına rağmen hiçbir yetkiliye ulaşamadıklarını belirten selzede İbrahim Demir şu ifadeleri kullandı. 
"Şanlıurfa Eyyubiye sağlık mahallesi çiftlik mezrası sakinlerinden bir çiftçiyim. 14-15 Şubatta yaşanan sel nedeniyle seramla beraber yetişmiş olan salatalık ürünüm tamamıyla zarar gördü. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ve Eyyubiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş'u defalarca aramıza rağmen hiç bir yetkili merci tarafından bize dönüş sağlanmadı. 6 defa Cimer üzerinden dilekçe yazdım ve hiç bir şekilde bize dönüş sağlanmadı. Siz yerel yönetimlerde ki zatlara sesleniyorum. Biz hangi ülkenin vatandaşıyız. Bu ülkenin vatandaşı değilsek söyleyin hangi ülkenin vatandaşıysak oraya gidelim. Bir yıllık emeğim ihmaller sonucu elimizden kayıp gitti. Benim şu anki zararım 600 Bin lira."

Bizler Üretici değilmiyiz? 
Şanlıurfa'da sel felaketinden kaynaklanan zararlar için hiçbir yetkili merciinin yardımcı olmadığını vurgulayan selzede Demir, sözlerine şöyle devam etti. 
"Diğer illerde sel feleketi yaşandı ve devlet tüm kurumlarıyla seferber oldu zarar ziyanlari karşılandı ama söz konusu Şanlıurfa olunca hiçbir yetkili merci tarafından bize yardım eli uzatılmıyor. Şanlıurfa'nın batıdaki şehirlerden ne farkı var bizler üretici degilmiyiz. Şu anda yaşadığım mağduriyetinin üstüne tarım bayilerinden temin etigimiz tohum fide ve gübre masraflarını karşılayacak hiç bir şekilde gücüm kalmadı ve zirai ilaç bayileri bu yaşadığımız sel nedeniyle bana çok büyük bir baskı uyguluyorlar. Paralarını istiyorlar. Biz aldığımız tüm ürünlerlerin parasını hasada başladığımız zaman peyderpey ödüyoruz ama yetişmiş olan salatalık ürünüm tamamıyla zarar gördüğünden hiç kimseye ödeme yapamıyoruz. "