© Güney Postası

"Kudüs İttifakını kurma zamanıdır"

Peygamber Sevdalıları Vakfı, siyonistlerin anlayacağı tek dilin güç olduğunu belirterek Türkiye, Mısır, Ürdün, Lübnan, İran, Irak başta olmak üzere 57 İslam ülkesinin "Kudüs İttifakı"nı kurması gerektiğine vurgu yaptı.

Yaklaşık 11 aydır devam eden soykırım sürecinde Gazze'ye ve direnişe olan desteğini her platformda dile getiren Peygamber Sevdalıları Vakfı, siyonistlerin anlayacağı tek dilin güç olduğunu belirterek Türkiye, Mısır, Ürdün, Lübnan, İran, Irak başta olmak üzere 57 İslam ülkesinin "Kudüs İttifakı"nı kurması gerektiğine vurgu yaptı.

Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın merkez Kayapınar ilçesi Yenihal Köprülü Kavşağında düzenlediği basın açıklaması etkinliğinde  konuşma yapan Dr. Sertaç Tekdal, yaklaşık 11 aydır Gazze'de devam eden kutlu mücadeleye destek verenlerin izzet ve şereften paylarını alırken işgal rejimine katkı sunmakla beraber direnişe engel çıkaranların ise mesafeye bakılmaksızın izzet ve şerefin yanı sıra tüm insani hasletlerden de mahrum kaldıklarını dile getirdi.

"Bu mücadeleyi sadece insani ve vicdani hasletlerle destekleyenler, izzet ve şeref tarafını seçenlerdir"

Tekdal, "Bu yüce davaya ilgi ve alaka göstererek ondan nasiplenebilmek için illa orada olmak gerekmiyor. Bugün yaşadığımız Peygamber ve Sahabeler şehri Diyarbakır'da Allah Resulü Aleyhisselatu Vesselam ve diğer peygamberler başta olmak üzere onların izinden gitmeyen, ashab-ı kirama düşman kesilen ve hatta isimlerini cadde ve sokaklardan kaldırmaya çalışanlar bu kutlu coğrafyalarda yaşamalarına rağmen izzet ve şereften nasibini alamamıştır." şeklinde konuştu.

Bu kutlu davanın izzet ve şerefinden nasiplenebilmek için uzakta ya da yakında olmanın gerekmediğinin altını çizen Tekdal, Filistin'de bu büyük mücadele verilirken hemen yanı başlarında bulunan abbas'ın tutumuna örnek vererek nice hainlerin bulunduğunu, mücadelenin uzağında olmasına rağmen destek ve katkılarıyla şeref ve izzete nail olabilen "Mavi Marmara Şehitleri" gibilerinin de örnek şahsiyetlerden olduğuna dikkat çekti.

"Bu büyük mücadelede iman ehli olmadıkları halde dünya adına izzet ve şeref kazananlarda var." diyerek konuşmasını sürdüren Tekdal, "İman ehli olsun veya olmasın, bugün protestolarla batıda nice haklar, bu kutlu mücadeleye desteklerini sunuyorlar. Bu yüce davaya belki iman yoluyla değil ama insan ve vicdanlı olma yönüyle desteklerini sunuyorlar. Bu mücadeleyi sadece insani ve vicdani hasletlerle destekleyenler, izzet ve şeref tarafını seçenlerdir." ifadelerine yer verdi.

"Çağdaş firavunlara karşı, Musa olma vakti çoktan gelip geçmiştir"

Tekdal'ın konuşmasının ardından yapılan basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları Vakfı adına Süleyman Börü okudu.

Gazze'de yaşanan mezalime karşı devlet idarecilerinin sessizliğinin Selahaddin-i Eyyubi ve Sultan Abdülhamit Han'ın kemiklerini sızlattığını belirten Börü, Gazze'de 11 ayı aşkındır, büyük bir mezalim yaşandığını ve bu mezalime dur diyecek somut bir adım atılmadığını ifade ederek yapılan kınama mesajlarının bu zulmü ve soykırımı durdurmaya yetmediğinin altını çizdi.

Siyasi ve bürokratik hamleler siyonist zulmü durdurmaya yetmiyorsa çarenin başka seçeneklerde aranması gerektiğini vurgulayan Börü, "Uluslararası hukuku ve uluslararası kararları ayaklar altına alan siyonistleri durdurmanın tek yolu, güç kullanmaktır. Tüm uluslararası kararları hiçe sayan siyonist terör rejiminin arkasında, ABD ve batılı devletlerin açık desteği var. Gazze'de yaşanan mezalimi ve soykırımı durdurmak için askeri seçenekler masada olmalıdır. Zalim, müstekbir, gaddar, çocuk, kadın ve sivilleri katleden çağdaş firavunlara karşı, Musa olma vakti çoktan gelip geçmiştir." ifadelerini kullandı.

Devletleri, en az milletleri kadar cesur olmaya davet ediyoruz"

Börü, "İstikbal ve istiklalimiz için siyonist zulmü durduracak adımlar atılmazsa gelecek nesillere kötü bir miras bırakmış olacağız. Bu miras, kuşatılmış ve işgal edilmiş İslam beldeleri bırakmış olacaktır. Zillet, kölelik ve korkaklığı bırakıp, cesaret, şecaat ve özgürlüğü kuşanacak irade gösterilmelidir. Zalimlerin Gazze'de yakmış oldukları cehennem çukurlarında mazlumları kurtarmak ve zalimleri elleriyle kazımış oldukları çukurlara gömme vaktidir. Direniş ve dirilişi sergileyecek somut adımlar atılma vaktidir. Safımız net, duruşumuz dik, mücadelemiz çetindir. Devletleri, halklar gibi cesur olmaya davet ediyoruz." diye belirtti.

Bir avuç kahraman mücahidin siyonistlerin şahsında ABD, Avrupa ülkeleri ve dünya istikbarına karşı savaştığına dikkat çeken Börü, "Tam 11 aydır devam eden siyonist şer ittifakının soykırım savaşında, dünya halkları Gazze'nin destansı mücadelesinin yanında durmuştur. Halklar Gazze'ye her türlü desteği sağlamaktadır. Devletleri, en az milletleri kadar cesur olmaya davet ediyoruz." dedi.

Börü, "Gazze'de yaşanan mezalim, bir dönemin kapanmasına, başka bir dönemin açılmasına kapı aralamıştır. Gazze'de dökülen her bir damla kanın, evi yıkılan, yetim ve öksüz bırakılan her masumun feryadından hepimiz sorumluyuz. Türkiye başta olmak üzere 57 İslam ülkesi yaşanan Gazze soykırımından ders ve ibretler çıkarıp kendine gelmelidir. Aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp bölgesel ittifaklar kurmalıdır. siyonist şer ittifakına karşı cesur adımlar atılmalıdır." diye kaydetti.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER